inç - der Zoll Buz iki inç kalınlığında. - Das Eis ist zwei Zoll dick. Bu yaz iki inç büyüdü. - Es ist diesen Sommer zwei Zoll gewachsen. https://www.tuerkisch-trainer.de/tr-sprache/wortschatz/ … [Weiterlesen...]

elmas - der Diamant Bu elmas gerçek mi? - Ist dieser Diamant echt? Bu gerçek bir elmas değil. - Das hier ist kein echter Diamant. Elmas pırıl pırıl parlıyordu. - Der Diamant funkelte hell. Hiçbir şey … [Weiterlesen...]

taş - der Stein Bir taş yüzmez. - Ein Stein schwimmt nicht. Taşları atmayın. - Wirf keine Steine. Oğlan bir taş atıyor. - Der Junge wirft einen Stein. O bir taş gibi sessiz kaldı. - Er schwieg wie ein … [Weiterlesen...]

ahşap - das Holz Ahşap bir masam var. - Ich habe einen Tisch aus Holz. Ahşap çok kolay yanar. - Holz brennt sehr leicht. Bu köprü ahşaptır. - Diese Brücke ist aus Holz. Bu masa ahşaptan yapılmıştır. - … [Weiterlesen...]

plastik - das Plastik Bu kutular plastikten yapılmıştır. - Diese Kisten sind aus Kunststoff. Bu sandalye plastikten yapılmış. - Dieser Stuhl ist aus Plastik. Bu yapıştırıcı plastiğe yapışmaz. - Dieser … [Weiterlesen...]

metal - das Metal Altın çok pahalı bir metaldir. - Gold ist ein sehr teures Metall. Alüminyum bir metaldir. - Aluminium ist ein Metall. Çatı metal levha ile kaplıdır. - Das Dach ist mit Blech … [Weiterlesen...]

cam - das Glas Cam dokunmayın. - Nicht das Glas berühren. Cam kumdan yapılır. - Glas wird aus Sand hergestellt. Cam kolayca kırılır. - Glas zerbricht leicht. Süt cam şişeler içinde satılıyordu. - … [Weiterlesen...]

malzemeler - die Werkstoffe, die Materialien, die Zutaten Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır. - Ein Kran hebt schwere Baumaterialien. Bu pasta en iyi malzemelerden yapılır. - Dieser Kuchen … [Weiterlesen...]

sıcaklık - die Hitze Bu sıcaklık dayanılmaz. - Diese Hitze ist unerträglich. Bu sıcaklıkta çalışmayı sevmiyorum. - Ich mag es nicht, bei so einer Hitze zu arbeiten. Onun sıcaklığı normal. - Seine … [Weiterlesen...]